Hristiyanlık, kader ve kaderciliğe karşıt bir dindir.

Hristiyanlık, kader ve kaderciliğe karşıt bir dindir.

Hristiyanlık, kader ve kaderciliğe karşıt bir dindir. Hristiyanlık öğretilerine göre, insanlar özgür iradeye sahiptir ve yaşamları kendi seçimleriyle şekillenir. Kader, Tanrı'nın önceden belirlediği bir şey değildir; Tanrı, insanların özgür iradelerini kullanarak kendi yaşamlarını şekillendirmelerine izin verir. Hristiyanlığın kader ve kaderciliğe karşıtlığı, Kutsal Kitap’ta de açıkça görülür.


Hıristiyanların kader ve kaderciliğe karşıtlığı, Kutsal Kitap’ta de açıkça görülür. Kutsal Kitap, insanların seçimlerinin ve eylemlerinin sonuçlarını üstlenmeleri gerektiğini vurgular. Örneğin, Yaratılış 2:17’de, Tanrı Adem’e şöyle der: “Bahçenin her ağacından istediğin gibi yiyebilirsin. Ancak iyiyle kötüyü bilme ağacından yemeyeceğine dikkat et. Çünkü ondan yersen ölümün tadına bakacaksın.”

Bu ayet, insanların seçimlerinin ve eylemlerinin sonuçlarına katlanmaları gerektiğini vurgular. Adem ve Havva, yasak ağacın meyvesini yedikten sonra, Tanrı’nın onlara verdiği emirlere itaatsizlik etmiş oldular ve bunun sonucunda ölümün tadına baktılar.

Hristiyanlığın kader ve kaderciliğe karşıtlığı, özgür iradenin önemini de vurgular. Özgür irade, insanın kendi seçimlerini yapma ve kendi hayatını şekillendirme yeteneğidir. Hristiyanlık, insanın özgür iradeye sahip olduğunu ve bu iradeyi kullanarak iyi ya da kötü olanı seçebileceğini öğretir. Tanrı, günahkârları affetmeye ve onları kurtarmaya hazırdır (Mezmurlar 103:8). Kadercilik, Tanrı'nın merhametini sınırlar, çünkü insanların kaderleri önceden belirlenmişse, Tanrı'nın onları kurtarma gücüne sahip olmadığı anlamına gelir. Hristiyanlık öğretileri ışığında, yaşamı yönlendirenin kader değil özgür irade olduğu söylenebilir. İnsanlar, kendi seçimleriyle hayatlarını şekillendirebilir ve kendi kaderlerini belirleyebilirler. Kader, insanların seçimlerinin bir sonucudur, önceden belirlenmiş bir şey değildir.

Özgür irade, insanın insan olmasının en önemli özelliklerinden biridir. Özgür irade olmadan, insan bir robot gibidir ve kendi hayatını kontrol edemez. Hristiyanlık, insanın özgür iradeye sahip olduğunu ve bu iradeyi kullanarak iyi bir insan olabileceğini öğretir. Hristiyanlığın kader ve kaderciliğe karşıtlığı, insanın sorumluluğunu da vurgular. İnsanlar, kendi seçimlerinin sonuçlarına katlanmaktan sorumludurlar. İyi ya da kötü olanı seçmek, insanın kendi sorumluluğundadır. Kutsal Kitap’ta birçok yerde, insanların kendi seçimlerinin sonuçlarına katlandıkları anlatılır. Örneğin, Adem ve Havva'nın yasak meyveyi yemesi, insanlığın günahkarlığına ve Tanrı'dan uzaklaşmasına neden olur. Ancak, Tanrı aynı zamanda insanlara tövbe etme ve kurtuluş kazanma fırsatı da verir. Hıristiyanlar olarak, kader ve kaderciliğe inanmamalıyız. Bunun yerine, Kutsal Kitap’ın öğretisine göre, insanların seçimlerinin ve eylemlerinin sonuçlarını üstlenmeleri gerektiğine inanmalıyız. Bu, özgür iradeye sahip olduğumuz ve kendi seçimlerimizi yapabildiğimiz anlamına gelir. Ancak, seçimlerimizi yaparken, Kutsal Kitap’ın bize verdiği talimatlara uymalı ve iyiliği seçmeliyiz. Hristiyan inancında, Tanrı'nın insanlara verdiği özgür iradeye ve insanların kendi seçimlerinin sonuçlarını üstlenmelerine büyük bir vurgu yapılır.

Özgür irade, insanların Tanrı'nın lütfuyla sahip olduğu bir özelliktir. Tanrı, bize irade vererek, kendi kararlarımızı verebileceğimiz, seçimler yapabileceğimiz ve sorumluluklarımızı üstlenebileceğimiz bir dünya yaratmıştır. Bu, insanların sadece otomatik olarak programlanmış varlıklar olmadığını, aksine seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek zorunda oldukları aktif varlıklar olduklarını gösterir.

Ancak, bu özgürlük ve sorumluluk, Kutsal Kitap'ın bize sunduğu rehberlikle sınırlıdır. İsa'nın öğretileri, İncil'in talimatları ve Tanrı'nın iradesiyle uyumlu bir şekilde yaşamak, Hristiyanların özgür iradelerini kullanırken dikkate almaları gereken önemli bir unsurudur. Kutsal Kitap, bize Tanrı'nın arzularını ve insanlığın iyiliği için en iyi olanı belirlememize yardımcı olan prensipleri sunar. Dolayısıyla, özgür irade, Tanrı'nın iradesiyle uyumlu olarak kullanıldığında gerçek anlamını bulur ve insanlar doğru seçimleri yapabilirler.

Hristiyan inancına göre, Tanrı, insanların her birinin kendi seçimlerini yapma özgürlüğüne sahip olduğunu ve bu seçimlerin sonuçlarını üstlenmek zorunda olduklarını anlar. Bu nedenle, Tanrı'nın insanlara verdiği bu hediye olan özgür iradeyi, Kutsal Kitap'ın rehberliği altında kullanmak, doğru ve ahlaki seçimler yapmak için önemlidir. Bu da Hristiyanlar için kaderciliğin değil, özgür iradenin esas alınması gerektiği anlamına gelir.

  
79 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın