Bilimsel verilerin dini inançlarla nasıl bir uyum içinde olduğu konusunda Katolik Kilisesi'nin tutumu nedir?

Bilimsel verilerin dini inançlarla nasıl bir uyum içinde olduğu konusunda Katolik Kilisesi'nin tutumu nedir?

Katolik Kilisesi, bilim ve din arasındaki ilişkiyi ele alırken uyumlu bir tutum benimser. Bu, "din ve bilim birbirleriyle çelişmez" veya "din ve bilim farklı yönleri olan aynı gerçeğin iki farklı yüzüdür" şeklinde ifade edilebilir. Bu bakış açısı, Katolik Kilisesi tarafından kabul edilen bir felsefi prensip olan "gerçeğin birliği" ilkesine dayanır. Katolik Kilisesi'nin öğretisine göre, Tanrı'nın varlığı ve doğası hakkındaki teolojik bilgilerimiz, Tanrı'nın evreni yaratması ve yönetmesi hakkındaki bilimsel bilgilerimizle çelişmez. Her iki tür bilgi de gerçeği arar, ancak farklı yöntemler ve perspektifler kullanırlar. Din, anlam ve amaç hakkında bilgi sağlar ve insan yaşamının etik ve ahlaki boyutlarını ele alırken, bilim ise evrenin nasıl çalıştığını açıklar.

Katolik Kilisesi, bilimin sonuçlarını kabul eder ve Katolik teologlar ve bilim adamları, evrenin yaşını, evrim teorisini, ve hatta büyük patlama teorisini gibi konuları tartışmazlar. Bununla birlikte, Kilise aynı zamanda, bilimin belirli bir noktada dini inançlara zarar verme potansiyeli taşıdığını da kabul eder. Bu, genellikle bilimin sınırlarını aştığı ve varoluşun anlamı, etik ve ahlaki değerler veya insanın özgür iradesi gibi konulara girdiği durumlarda olur. Bu durumlarda, Kilise genellikle bilimin rolünün sınırlı olduğunu ve bu tür soruların genellikle dini veya felsefi düşünme tarafından daha iyi ele alındığını belirtir. Bu nedenle, Katolik Kilisesi'nin tutumu, bilim ve dinin birlikte var olabileceği, birbirlerini tamamladığı ve aynı gerçeğe farklı yönlerden yaklaştığıdır. Ancak bu, her iki alanın da kendi özgün katkıları olduğu ve kendi yetki alanları içinde kalmaları gerektiği anlamına gelir.

  
61 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın