Katolik Kilisesi, dünyanın yaşı hakkında neye inanır?

Katolik Kilisesi, dünyanın yaşı hakkında neye inanır?

Kilise, genellikle bu tür konuları bilim insanlarına bırakır ve kilisenin önceliği dini ve ahlaki öğretiler üzerinedir. Ancak, Katolik Kilisesi'nin resmi öğretisi, bilimsel bulguların dini inançlarla çelişmediğini ve birbirlerini tamamladığını kabul eder. Bu nedenle, kilise genellikle evrenin ve dünyanın Big Bang ve evrimsel süreçler sonucu oluştuğuna dair genel bilimsel kabulü destekler.

Kutsal Kitap, Tanrı'nın yaratılışı anlatan bir dizi metafor ve alegori içerir. Yaratılışın anlatıldığı Eski Antlaşma’nın ilk kitabı Yaratılış (Genesis), dünyanın altı günde yaratıldığını belirtir. Ancak, Katolik Kilisesi, bu metni kesin bir bilimsel açıklama olarak kabul etmez. Kilise, İncil'in hikayelerinin tarihsel ve bilimsel gerçekliği taşıma zorunluluğu olmadığını, bunların daha çok manevi ve ahlaki gerçekleri ifade etmek için yazıldığını öğretir. Bu durumda, "gün" kelimesi metaforik bir ifade olabilir ve mutlaka 24 saatlik bir dönemi ifade etmez. Bu nedenle, Kutsal Kitap’
ın "altı gün" şeklinde anlatılan yaratılış süreci, milyonlarca yıl süren bir süreci temsil edebilir. Bunun yanında, Katolik Kilisesi’nin önde gelen isimlerinden biri olan ve "bilim ve din arasındaki uyumu" savunan rahip Georges Lemaître, Big Bang teorisinin öncülerinden biridir. Lemaître ve sonraki Katolik düşünürler, bilim ve dinin birbiriyle çelişmek yerine birbirini tamamlayabileceği görüşünü savunmuşlardır.

Yaratılış metninin bilimle çelişmediği argümanı, genellikle Kutsal Kitap metninin alegorik veya sembolik bir anlayışa dayandırılır. Yani, Kutsal Kitap metinleri genellikle dünyevi gerçeklerin kesin bir tasviri olarak değil, daha çok ilahi gerçekleri ve manevi anlamları aktarmak için kullanılan bir araç olarak görülür. Bu anlayışa göre, Yaratılış hikayesi ve bilim arasındaki çatışmalar, Kutsal Kitap metninin yanlış anlaşılmasından veya yanlış yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden Katolik Kilisesi, bu metinlerin ahlaki ve manevi mesajlara odaklanılmasını öğütler, bilimsel veya tarihsel ayrıntılar yerine.

Katolik Kilisesi, dünyanın yaşı konusunda belirli bir öğretiye sahip olmamasına rağmen, genel olarak bilimle çatışmamak ve bilimsel bulguları kabul etmek eğilimindedir. Yaratılış metninin bilimle çelişmediği görüşü, genellikle Kutsal Kitap metinlerinin doğru yorumlanması ve anlaşılması üzerinde durarak, Kutsal Kitap metinlerinin ahlaki ve manevi gerçekleri iletmek için yazıldığını ve bu metinlerin kesin bilimsel gerçekleri ifade etme amacı taşımadığını kabul ederek savunulur. Bu durum, hem bilim ve din arasındaki uyumu hem de bilim ve dini inançlar arasında gereksiz bir çatışma olmaması gerektiği görüşünü destekler.

"Gün" kelimesinin metaforik bir anlamda kullanımı, Kutsal Kitap’ta başka yerlerde de görülür. Örneğin, Mezmur 90:4'te şöyle denir: "Çünkü senin gözünde bin yıl bir gündür." Bu ayet, Tanrı'nın zaman algısının insan zaman algısından farklı olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde, 2 Petrus 3:8'de şöyle denir: "Ama şunu unutmayın, sevgili kardeşlerim, Rab'bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl da bir gündür." Bu ayet, Tanrı'nın zamanı bizimkinden farklı bir şekilde deneyimlediğini ve O'nun için bir günün veya bin yılın aynı olduğunu göstermektedir.

Bu nedenle, Kutsal Kitaptaki "altı gün" ifadesi, mutlaka altı adet 24 saatlik dönemi ifade etmeyebilir. Bunun yerine, milyonlarca yıl süren bir yaratılış sürecini temsil edebilir. Bu yorum, bilimsel kanıtlarla da desteklenmektedir. Jeolojik kanıtlar, Dünya'nın milyarlarca yıl boyunca oluştuğunu göstermektedir. Kutsal Kitap’ta "gün" kelimesi metaforik bir anlamda kullanılabilir ve mutlaka 24 saatlik bir dönemi ifade etmez. Bu nedenle, Kutsal Kitaptaki yaratılış süreci, milyonlarca yıl süren bir süreci temsil edebilir. Bu yorum, hem Kutsal Kitap’ın metinsel kanıtlarıyla hem de bilimsel kanıtlarla desteklenmektedir.

  
52 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın